Cilt yenileme etken maddeleri pH formula cilt yenileme asitleri, vitaminleri, antioksidanları, antiinflamatuarları, amino asitleri ve eser elementlerini benzersiz PH-DVC™ biyo-yararlanım gönderim kompleksi içinde bir araya getiren ve çok özel farmasötik bileşenler kullanan ilk farma-kozmesötik olmakla iftihar etmektedir. PH-DVC™ kompleksi etken maddelerin dengeli ve kontrollü gönderimini sağlar. Alışılagelmiş peelinglerde sıkça görülen olumsuz yan etkilerle karşılaşmadan en yüksek düzeydeki formülasyonlara ulaşmaya olanak verir.
Kontrollü kimyasal cilt yenilemeKontrollü kimyasal cilt yenileme işleminde kullanılan asitlerin etkinliği asidin doğasına, penetrasyon kapasitesine ve bunların yanı sıra asidin ciltle teması sırasındaki proton salım potansiyeline bağlıdır. Etken maddeler bir kez cilde uygulandığında, protonları derinin farklı tabakalarına taşıma yetisine sahip moleküller olarak görev yapmakta ve sonuçta hücre döngüsünün hızlanması ve optimum cilt yenilenmesi sağlanmaktadır.
pHformula Laboratuvarları farklı aktif bileşenlerin biyo-yararlanımını yükselten PH-DVC™ isimli yeni ve inovatif bir kompleks geliştirmiştir. PH-DVC™ ayrıca maksimum etkinliği muhafaza ederken yüksek asit konsantrasyonları kullanımından kaynaklanabilecek olumsuz etkileri tersine çevirmektedir.
Asit, baz ve pH gibi kavramlar sulu çözeltilerle ilgilidir. pH, hidrojen iyonu konsantrasyonunu ya da bir türün proton veya elektron verme/alma yetisini ifade eder. Asitler ve bazlar hidrojen iyonlarının ya da proton/elektron verici veya alıcılarının bağıl yararlanılabilirliğini yansıtır. Asit-baz tepkimeleri canlı hücreler ve etkili cilt yenileme süreci için son derece önemlidir.
pH cetveli bir çözeltideki hidrojen iyonu aktivitesinin negatif ondalık logaritması olarak tanımlanır. Fazla hidrojen iyonuna (H+) (asitler) veya fazla hidroksit iyonuna (OH-) (bazlar veya alkaliler) sahip maddeleri belirlemek için kullanılır. Fazla hidrojen iyonuna ve az hidroksit iyonuna sahip bir maddenin asidik olduğu söylenir. Hemen hemen nötr bir madde olan su yaklaşık olarak 7 pH’tadır. Bir asit ve bir baz birleştirildiğinde ortaya çıkan başlıca yan ürün sudur: HOH.
Hem asitler hem de bazlar aşındırıcı olma potansiyeline sahiptir.
Bir asit yüksek konsantrasyonda H+ iyonlarına sahip bir maddedir ve doğasına bağlı olarak ya organik ya da inorganik olarak tanımlanabilir. Asitler 1 ila 7 arasında bir pH’a sahiptir. Asitler bir sulu çözeltiden ortama proton vererek ayrılabilir. Yüksek derecede asidik maddelere, düşük bir pH’la otomobil akülerinde kullanılan sülfürik asit ve 1 pH’a sahip hidro-iyodik asit örnek verilebilir.
Bir baz yüksek konsantrasyonda OH- iyonlarına sahip bir maddedir.
Bir baz yüksek konsantrasyonda OH- iyonlarına sahip bir maddedir.
Bazlar 8 ila 14 arasında bir pH’a sahiptir. Alkaliler ya da bazlar, bir H+ alabilen, ortama e- verebilen veya bir OH- sağlayan maddeler olarak tanımlanır. Çok aşındırıcı bazlara 13 pH’a sahip sodyum hidroksit (kostik soda veya kül suyu olarak da bilinir) ve 13,5 pH’a sahip potasyum hidroksit örnek verilebilir.
pH bir çözeltinin nihai formülasyonundaki asitliğini ve çözeltinin pH değeriyle bağlantılı olarak cildin toleransını ölçmenin bir yoludur.
Asitlik sabiti (Ka) üzerinden tek tek asitlerin asitliğini ölçmenin bir yolu olarak tanımlanabilir. pKa asidin kuvvetinin veya daha basit bir ifadeyle asidin ne kadar asidik olduğunun ölçülmesidir. Kuvvetli asitler zayıf asitlerden daha düşük bir pKa değerine sahiptir.
Tamponlanmış veya nötralize edilmiş kozmesötik formülasyonlarÇözelti %10 asit, %90 tuzdur (tuz içeriği asit içeriğine ağır basmaktadır). Bu gibi olumsuz etkilerin önüne geçmenin yaygın olarak kullanılan ve genellikle asidin “tamponlanması” olarak da bilinen bir yolu, çözeltiye asitle tepkimeye giren bir alkali tuzu (baz) eklemektir. Bu tepkime ilgili tuzu meydana getirirken, geride değişken miktarda serbest asit bırakır ve pH’ta bir artışa yol açar. Sonuç olarak cilt yüzeyinde daha az travma ve tahriş meydana gelirken buna karşılık yararlanılacak az sayıda protonun kalmasıyla rejeneratif etkide ve dolayısıyla cilt yenileme işleminin etkinliğinde bir azalma görülür.
Serbest asitli tıbbi formülasyonlarÇözelti %90 asit, %10 tuzdur (asit içeriği tuz içeriğine ağır basmaktadır).
Serbest asitlerden oluşan düşük pH’lı bir sulu çözelti kullanılırken çok sayıda kontrolsüz proton serbest kalır. Bu durum düzensiz emilim ve cilt yüzeyinde belirgin travma nedeniyle muntazam olmayan cilt soyulması gibi çeşitli olumsuz yan etkiler doğurabilir.
Serbest asitli farma-kozmesötik formülasyonlarpHformula’nın cilt yenileme işleminin hedefi, cilt hücreleri için en doğru gübre olduğu düşünülen maksimum kontrollü proton salımını gerçekleştirmektir. Bu hedefe pHformula formülasyonlarına eklenen benzersiz PH-DVC™ (gönderim aracı kompleksi) ile ulaşılmaktadır.